17 Ekim 2009 Cumartesi

25 Ekim 2009 Pazar

Büyük patlamada tin kütle parçalanır, bence parçaların fırlayış açıları dik olsaydı sonsuzluğa giderdi, parçalar ışık hızında fırlamasaydı ,Tin parçaları ışın olmazdı. hiçbir varlık oluşmazdı. Tin parçalardan türü kümeler oluşurdu.Teolojik ( külli ) kader : külli itikatta ( tefekkürde ) tüm yaratıklar Allah ın yapıtlarıdır, yapay varlıklardır.arın yazısı yaratıların kaderidir, varlıktan sorumlu melekler arında ne yazılı ise harici şartları ve varlığı oluşturan öğeleri kadere göre oluşturur. Peki kader değişmez mi tabii ki taktire bağlı, taktir tecelli eder.Kozmik ( dogmatik- natürel ) kader : insanı oluşturan öğeler ve çevresini oluşturan öğeler varlığın kaderidir, dahili ve harici öğeler olacağı oluşturan, gelecek süreci başlatan faktörlerdir. Gayet tabi ki dahili ve harici öğeler değiştikçe varlığın kaderi de değişir. Kare. Bilirse olacağı olmadan önce biliriz, geleceği gelmeden önce görürüz.Öyle ise zararlı öğeleri yok edersek , boşalan yere faydalı öğeler konursa trilyonun yüz milyar katı insan ebedi olur.****** her monat ve manyetik kolları o varlığın kodudur, şifresidir, simgesidir, rozetidir, sembolüdür, planıdır, projesidir, tomografisidir, perspektifidir, koordinatıdır, kombinasyonudur, mimarıdır. Her varlık sabit boyutlardan oluşan bir sistemdir, bir bütündür, bir olaydır. Öğelerin kilitlenmesi ile olay başlar- sistem oluşur, bütün meydana gelir, dahili ve hacri öğelerin şekilsel, hareketsel, hacimsel, sayısal fonksiyonu ile varlık her an başka boyuta geçer, farklı özelik kazanır, son boyuta bütün dağılır, öğeler farklı, farklı boyutlara dönüşür. Tüm varlıklar öğelerin kilitlenmesi ile oluşur, tabi ki dahili ve harici öğelerin şekilsel, hacimsel, sayısal, hareketsel fonksiyonu, etken, plan, proje, tasarım, donatım, profil, koordinat, perspektif , endüksiyon, kondeksiyon gibi arjumanlar olur.*******bugün yaratılan hiçbir varlık yoktur, canlıların kökekeni denize dayanır, denizden ilk karaya çıkan sürüngenler canlıların atasıdır.örneğin su yaratık değildir, x şartlarında 1oksjenin 2 hidrojenle kilitlenmesinden su oluşmuştur, ancak laboratuarda çözümlenir, H ve O meydana gelir, yani laboratuar şartları oluşunca sular yok olacaktır.tüm somut, fotonik varlıklar ( monatlar ) ve manyetik kollar ( fotonik lifler ) ışın yörüngelerden meydana gelri, ışın yörüngelerden oluşan somut monatların çözülmesi bugünkü şartlarda imkansızdır, peki bu monatlar nelerdir, elektron, proton, nötron ve daha keşfedilmemiş küçük monatlar vardır, bugünkü laboratuarda ancak atom parçalanmakta.***** HAMLIK: bence sürekli dokularda hücreler ölür, kis, pas, tortu, posa gibi kavlar oluşur, buları doku feraseti parçalar toplar damar yolu ile kalbe pompalar, ve negatif enerjiyi bünyesinden dışarı iter.sıkıntı, stres, hüzün, öfke gibi duygu öğelerinin manyetik kolları başta beyin dokuları olmak üzer diğer dokulara sert bağ lifi olur, hücreye kav katar,sertleşen, gerginleşen, elastikiyet özeliği azalan hücreyi içten ve dıştan kuşatan bağ lifleri dışa atılan negatif enerjiye direnç olur, fırlatma açısını daraltır, zayıf bölgeye itilir burada kav olur.örneğin beyin tümürleri, vücuttaki hastalıkların tek sebebi dışa atılmayan kavlardır. Gençken hareketten kavlar atılır, feraset ölen hücreler yerine yenisini üretir, kavlaşan, çürüyen, eğilen, kırılan, kesilen öğeleri tamir eder, fakata kavlar kalınlaşınca, çoğalınca dokuya aza kan ( enerji ) girer ferset güçüz kalır, görevini tam yapamaz, her kav hastalık sürecinin başlangıcıdır. Hastalıktan kurtulmanın, kavları önlemeni, zerafetl, erdemli, basiretli, feyizli, neşeli, coşkulu olmanın, sıkıntıları önlemeni ve atmanın tek alternatifi Güney Kore akapuntu yataklarıdır, bu yataklar insan ömrünü uzatır, yaşlıları 10- 15 yıl öncesine ışınlar, yani gençleştirir, çocukların ömrünü 100- 200 ve daha fazla yıl uzatır, mutafsak masraflarını % 20- 30 azaltır, çok pahalı benim gibi fakirler alamaz, Allah razı olsun migan ve serecem firmalarından 2 senedir herğün 35 dakik yatıyorum, Pazar hariç, kızım Nuray aldı Pazar günleride orda yatıyorum, isterimki tüm insanlar bu yataklardan alsın günde en az iki şeans yatsın, bu bir palavra değildir, yaşadığım gerçektir, kemik erimem durdu, tansiyonum düzeldi, prostat, astım, şeker hastlığım düzeldi, inanmanın kanıtı yaşamaktır, 4 ay aralık vermeden yat, var olan hastalığın yok olur, şunu unuttum genetik özürlerin yok olur.ne yazık ki doktorlar bilmiyor, , iNANMIYOR,zenginler fakirlerle yatmaya tenezzül etmiyor.yatak önce hastalığı şiddetlendir, ağrıları çoğaltır, buna hamlık denir, gerçeği bilmeyenler bu yatak beni daha çok hasta etti propagandasını yaparlar, bu yatak gelecekte açığa çıkacak hastalıklar açığa çıkarır ve iyi olmasına sebep olur. İNŞALAH BU YATAKLAR BİİM ÜLKEMİZDE VE TÜM DÜNYADA ÜRETİLSİN.not bu ifadelerim bilimsel değildir savlarımdır.***** Bünyan nın Samağır köyünden, Mahmut uşağı kabilesinden İbaş dedenin torunu, omar hocanın oğlu, ali hafızın oğluyum, babam Alla aşkı ile yanar, tüterdi, beni emi diyerek çağırırdı, ruhuma erdemli filizler dikerdi. Tarladan gelirken susuzluktan yanmıştım, anam hacatın kınalı eleriyle ırmaktan koçakladığı suyu şefkatle sundu, kalbim feyizle doldu, canım, gülüm, bir tane anam benim.******* bence : cisimlerden yansıyan ışın cismin özelliğini kazanarak o cismin ışından fotokopisi oluşur, göz kanalı ile beyne gider, görme merkezinde biyo monat olur, bu fotokopi varlığın şifresidir,iğrenç ve güzel görüntüler, sesler, kokular beş kanalardan biyo negatif şifre olarak ilgili merkezde gider,fotonik monat olur, cisimlerin manyetik kolları 6. Merkezden girer manyetik monat olur , negatif şifreler ve hilebaz, hırsız gibi İzzetsiz şifreler dokulara kav olur, erdemli şifreler pozitif enerji olur.
Gönderen Ahmet Aslaner zaman: 20:38

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder